Dün gece Berat Kandili gecesiydi.
Eller, göklere, semaya açıldı. Allaha yakarıldı, dualar edildi.
Allah’tan rahmet, bolluk, bereket, sağlık, mutluluk, huzur istendi.
Hastalarımıza şifa, dertlilerimize deva, gönlümüze iman, günahların bağışlanması istendi. Af ve mağfiret talep edildi.
Namazlar kılındı, bizi yaradan rabbimize şükredildi.
Yüce mevlanın dualarımızı kabul etmesini, ülkemize ve milletimize sağlık, barış, bolluk ve bereket getirmesini niyaz ederiz.
İnsanoğlu varoluşundan bu yana yaradanına değişik şekillerde ibadet etmiş, kurbanlar kesmiş ve inançları doğrultusunda dualar yapmıştır.
Milattan Önce 2000 yıllarında Hititler, tanrıya yakarışlarını duvara yazmışlar ve günümüze ışık tutmuşlardır.
Aşağıdaki yakarış, Hititlere ait bir duvar yazısından alınmıştır;
“Tanrım, aklımı sakinleştirerek kalbimi dinlendir. Zamanın sonsuzluğunu göstererek bu telâşlı hızımı dengele. Günün karmaşası içinde bana sonsuza kadar yaşayacak tepelerin sükûnetini ver.
Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginliği, hafızamda yaşayan akarsuların melodisiyle yıka, götür. Uykunun o büyüleyici gücünü duymama yardımcı ol.
Anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret; bir çiçeğe bakmak için yavaşlamayı, güzel bir köpek ya da kediyi okşamak için durmayı, güzel bir kitaptan birkaç satır okumayı, balık avlayabilmeyi, hülyalara dalabilmeyi öğret.
Her gün bana kaplumbağa ve tavşanın masalını anlat. Anlat ve hatırlat ki, yarışı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini, hayatta hızı arttırmaktan çok daha önemli şeylerin olduğunu bileyim.
Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla. Bakıp göreyim ki, onun böyle güçlü ve büyük olması, yavaş ve iyi büyümesine bağlıdır.
Ve hepsinden önemlisi Tanrım;
Bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için cesaret,
Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için sabır,
İkisi arasındaki farkı bilmem için akıl,
Beni aşkın körlüğünden ve yalanlarından koruyacak dostlar ver...”
Üzerinden 4000 yıl geçmiş olsa da,
Ne güzel bir dua değil mi?
Bugün bile çok anlamlı, bugün bile geçerli bir dua.
İnsanın doğasında vardır inanmak, dua etmek, Allaha yakarmak.
Binlerce yıl geçse de hep var olacaktır yakarışlar, dualar…
Allah ibadetimizi makbul, dualarımızı kabul eylesin.
Mehmet Ali Bayraktar
mab@malibayraktar.com