Talih oyunları oynarsınız, çekilişe iştirak edersiniz, sıralamaya girmek için kura çekersiniz, çıkmazsa; yine şanssızım dersiniz.
Oysa bu çekilişlere katılıp da kazanan mutlaka biri vardır.
İşte ona şanslı deriz.
Nedir bu şans? Kimde bulunur? Nasıl elde edilir?
Şans, Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünde; mantıkla açıklanamayan birtakım rastlantısal olayların nedeni olan güç olarak tanımlanıyor. Bir kimsenin bilgi ve emeğinden çok rastlantı sonucu elde ettiği elverişli durum olarak açıklanıyor.
Şans başka kelimelerle de ifade edilir. Mesela baht, talih, felek gibi.
Bir başka ifadeyle şans; çok küçük ihtimallerin gerçekleşmiş olmasını anlatmak için kullanılan soyut bir kelimedir. Hatta şans, rastlantıları düzenlediğine ve insanlara iyi ya da kötü durumlar hazırladığına inanılan doğaüstü bir güç olarak da tanımlanır.
Genellikle şans sözcüğü ile olasılık, ihtimal ya da uğur sözcüklerini yan yana kullanırız. Şans konusunda herkesin mutlaka bir yorumu vardır. Genellikle; olaylar dünya çıkarlarımıza uygun düşmüşse şans, uygun düşmemişse şanssızlık deriz.
İşte bu bağlamda düşünüldüğünde akla şu sorular gelir;
Başarıda şansın etkisi var mıdır?
Şans mı başarıyı getirir yoksa başarı mı şansı davet eder?
Neden bazı insanlar çok şanslı iken bazıları da çok şanssızdırlar?
Elbette daha pek çok soru üretilebilir.
Şans konusunda Prof. Richard Wiseman incelemelerde bulunmuş, bazı deneyler yapmış ve bu çalışmalarını da yayımlamıştır. İşte bu deneylerinden birinde Prof. Wiseman kendini şanslı hissedenlerle şanssız olduğuna inanan insanları önceden tespit eder. Daha sonra hem şanslı, hem de şanssız insanlara bir gazete verir. Bunu inceleyip içinde ne kadar fotoğraf olduğunu söylemelerini ister.
Profesör Wiseman bu gazetenin ortasında bir yere “Deney görevlisine bunu gördüğünüzü söyleyin, 250 dolar kazanın”... şeklinde kocaman bir ilan yerleştirir. Gazeteler okunduktan sonra ilginç bir sonuç ortaya çıkar.
Prof. Wiseman, Şanssız insanların bu ilanı fark edemezken, şanslı insanların hemen fark ettiğini görür. Bu durumu şöyle açıklar:
Şanssız insanlar genel olarak şanslı insanlardan daha gergindirler. Bu endişeli ruh hali beklenmeyeni fark etme yeteneklerine zarar verir. Fırsatları kaçırırlar çünkü bir şeye aşırı odaklanmışlardır.
Şanslı insanlar daha rahat ve açıktırlar. Dolayısıyla yalnızca aradıklarını değil orada ne olduğunu da görürler. Olumlu beklentiler sayesinde doğru çıkan tahminlerde bulunurlar. Şanssızlığı şansa dönüştüren esnek bir yaklaşım benimserler.
Peki, şanslı olmak için ne yapmalı?
Bunun için 4 temel ipucu verilir;
- İçsel sezgilerinizi dinleyin, normalde doğru çıkarlar.
- Alışkanlıklarınızı bozmaya, yeni deneyimlere açık olun.
- Her gün bir kaç dakikanızı iyi giden şeyleri hatırlayarak geçirin.
- Önemli bir toplantı ya da telefon görüşmesi öncesinde kendinizi şanslı olarak hayal edin.
Önerileri elbette dikkate alın ve uygulayın.
Ancak şansınızı kendiniz yaratmak için; çalışmak gerektiğini unutmayın.
Yaşam boyu şanslı olmanız dileğiyle…
Mehmet Ali Bayraktar
mab@malibayraktar.com