Yarıyıl tatili bitti, okullar açıldı, çocuklarımız, gençlerimiz yeniden eğitime başladı. Okuyorum, izliyorum, dinliyorum; eğitim konusunda önemli bir sıçrama yapamadığımızı görüyorum. Oysa bütçeden en önemli pay, milli eğitime ayrılıyor.
Çoğumuz biliriz; yasa, tüzük, yönetmelik gibi yazılı hukuk kurallarının tümüne mevzuat denilir. Her ülkede olduğu gibi ülkemizde de pek çok mevzuat vardır. Bunlar hayatımızın içinde yer alır, yaşamımızı zaman zaman zorlaştırır. Diğer taraftan öyle işler vardır ki, iyi ki bu konuda mevzuat varmış dedirtir.
Bazen mevzuatlar insan unsuruna takılır, bürokraside işlerin uzamasına yol açar. Bu nedenle kırtasiyeciliği artırır. Mevzuat hazretleri denilerek alay konusu edilir. Bazen de insanlar kendileri yasalar koyarlar, ona da mevzuat-ı beşer denilir.
Orta kademeden bir bürokrat görevli olarak şehirden kasabaya doğru gidiyormuş. Yolda bir köyde, sulak ama bataklık bir yerde mola vermiş.
Nasıl olmuşsa ayağı kayıp bataklığa düşmüş.
"İmdat" diye bağırmış. "Boğuluyorum. Kurtarın beni!"
O civardan geçen bir köylü, sesini duyup yaklaşmış.
Bürokrat, "Bataklığa düştüm. Kurtar beni" diye inlemiş.
Köylü, "Geçmiş olsun" demiş.
Ama kurtarmak için hiç gayret göstermemiş.
Hani neredeyse dönüp gidecek.
Bunu gören bürokrat paniklemiş ister istemez.
"Lütfen" diye yalvarmış."Bir dal uzat. Kurtar beni"
Köylü, "Olmaz" demiş.
"Sen şu anda Hazine toprakları üzerindesin.
Hazine malından bir şey almak suçtur!"
Bürokrat ağzına kadar dolan çamurla bağırmış;
"Sen dalga mı geçiyorsun. Ölüyorum. Kurtar beni"
Köylü hiç istifini bozmadan cevap vermiş.
"Ben Hazine'den mal alıp suçlu duruma düşemem.
Fakat seni böyle bırakacak değilim. Gidip muhtara haber vereceğim.
O kaymakama, kaymakam da valiyi arar. Mal Müdürüne talimat verilir.
Şayet, Hazine arazisi değilse, İtfaiyeye talimat verir.
Sonuçta seni kurtarırlar..."
"Yahu" demiş bürokrat,
"Bunlar oluncaya kadar ben ölürüm."
Köylü gülmüş.
"Ben ölmezsin demiyorum ki" demiş.
"Ölsen de, mevzuata uygun ölürsün!"...
Şu mevzuat hazretleri eğitimde de sıkıntı yaratıyor, fırsat eşitliği yaratmıyor.
Ülkemizin bilgi çağına bir an evvel ulaşması gerekiyor. Çünkü bilgi çağı, bilgiyi her kesimden insana ulaştırarak eğitiyor. Toplumu demokratikleştiriyor. Bunun için eğitimde fırsat eşitliğini mutlaka sağlamak gerekiyor.
Eğitim sisteminde yap-boz yapmayı bırakalım.
Mevzuata takılmayalım, bir an evvel fırsat ve koşul eşitliğini sağlayalım.
Çocuklarımızı, gençlerimizi ve ülkemiz insanlarını bilgi çağına ulaştıralım.
Mehmet Ali Bayraktar
mab@malibayraktar.com