Hükümetin, yerel yönetimlerin yasalara göre doğrudan veya bazı malların fiyatlarının üstüne koyarak dolaylı yoldan topladığı paraya vergi diyoruz.
Bireyler ya da kurumlar elde ettikleri kazançlardan ya da kullandıkları mallar üzerinden vergi öderler. Vergiyi ödeyenler, bu ödemenin karşılığında kişiselleştirilebilen özel bir karşılık elde edemezler. Yani vergi, karşılıksızdır.
Vergi, herkes tarafından bir yük veya bir külfet olarak görülür. Mükellefler, kendilerine yük getiren ve nakit para çıkışına sebep olan bu duruma karşı, çeşitli tutum ve davranışlar içerisine girerler. Açıkçası bu yükten kurtulmak isterler.
Vergi, ilk dönemlerde sadece savaş harcamalarının finansmanı için alınmaya başlanmış. Dini duygular da kullanılarak toplanmış. Dini düzeyde toplanan vergiler, vergi bilincinin oluşmasına ihtiyaç bırakmamış. Zaman içinde olağanüstü durumların ortadan kalkması, verginin devlet tarafından alınma nedeninin değişmesine neden olmuş. Bu nedenle verginin neden ve niçin alındığı hususu sorgulanmaya başlanmış.
Sadece ülkemizde değil, ileri bazı batı toplumlarında bile vergiye, vergi dairelerine ve vergi memurlarına karşı bir güvensizlik söz konusudur. İtalyanlar, İspanyollar, Fransızlar ile İsviçrelilerden, Belçikalılara kadar uzanan tüm Latin ülke vatandaşlarının önemli bir kısmı, vergi ve vergi idarelerine şüphe ile bakarlar.
Vergi konusunda bilmesi gereken iki önemli konu vardır.
Birincisi devlete niçin vergi öderiz?
İkincisi devletin niçin vergi alması gerekir?
Bu iki sorunun cevabının net olarak bilinmesi vergilemenin başarısı son derece önemlidir. Bunun için toplumda vergi bilincinin oluşturulması gerekir. Vergi bilinci bazı toplumlarda daha zor, bazılarında ise daha kolay yerleşmiştir. Dolayısıyla vergi disiplini de bazılarında kolay, bazılarında zorlukla sağlanabilmiştir. Örneğin, Latin ülkelerinde zor fakat İngiltere ve İskandinav ülkelerinde kolaylıkla disiplin sağlanabilmiştir.
Ülkemizde vergi bilinci ve vergi disiplini, ne yazık ki yoktur. Devletin yerine getirmekle yükümlü olduğu kamu hizmetlerinin gerçekleştirilebilmesi için herkesin gücüne göre vergi ödemesi gerekir ancak gerekli vergi bilinci sağlanamadığından istenen düzeyde vergi toplanamaz.
Neden vergi toplanamaz, neden vergi bilinci sağlanamaz?
Bu sorunun cevabını hemen herkes bilir ama biz yine de yazalım.
Çok sık ve sürekli olarak vergi ve prim affı çıkarırsanız,
Matrah artırımı yoluyla mükellefleri sürekli af ederseniz,
Varlık barışı adıyla dışarıda tutulan servetleri vergisiz kabul ederseniz,
Çıkarılan yasalarla kayıtlı mükelleflerin kasa fazlalıklarını giderirseniz,
Stok beyanı yoluyla stok affı sağlarsanız,
Eğer vergisini tam ve zamanında ödeyenleri ahmak yerine koyarsanız,
Bu ülkede vergi bilincini sağlayamazsınız…
İşte yeni bir vergi affı geliyor.
Vergisini doğru beyan etmeyenler seviniyor,
Doğru beyan edenler ise, kendilerini ahmak olarak görüyor.
Mehmet Ali Bayraktar
mab@malibayraktar.com