İŞSİZLİĞİN ÇÖZÜMÜ VAR (24.07.2017)

Günümüzün en önemli sorunu nedir bilir misiniz?
Gençlerimizin işsiz olmasıdır…
Ne yazık ki gençlerimize istenilen düzeyde istihdam yaratamıyoruz. Onları iş, güç ve meslek sahibi yapmakta başarılı olamıyoruz. Peki, neden yapamıyoruz?
Öncelikle bugünkü eğitim sistemimiz her yönü ile plansız, programsız, ne aradığını bilmeyen bir yapıda. Bunun doğal sonucu olarak, mezun olan gençler de aynı şekilde plan ve programsız. Dolayısıyla gençler, toplumda öncü rol alamıyor ve kendi başlarına üretime katkı sunamıyor.
Her yıl yüzbinleri bulan mezunlarının büyük çoğunluğunun aldıkları ezberci eğitimin bir yansıması olarak, sağlıklı düşünme ve üretme yeteneklerini sergileyemedikleri görülüyor. Bu nedenledir ki, toplum nezdindeki mesleki bilgileri ve sosyal profilleri çok düşük oluyor.
Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyeleri, üniversite öğrencileri ile yaptıkları bir araştırmada, gençlerin üniversitede olaylara bakış, sorun çözme yönünde eğilimlerinin değişmediğini ve neredeyse üniversiteye geldikleri değer yargıları ile mezun olduklarını ortaya çıkarmıştır. Bunun anlamı şudur; üniversitelerimiz ve eğitim sistemimiz, öğrencilere çağdaş bir eğitim ve üniversitelilik ortamı sunamamaktadır.
Üniversite eğitimi veya yüksek öğretimin amacı kişiye bir mesleğin gerekli bilgilerini sağlamaktan önce ve onun ötesinde; bir bütün olarak kişiyi hayata hazırlamak ve geliştirmek için bulunduğu coğrafyadaki toplumu, dünyayı ve evreni tanıması-öğrenmesi olanağını sağlayan bir ortamdır. Ayrıca öğrencinin olay ve olguları analiz edebilmesi, yaşamsal amacına uygun olarak kendisini kültürel olarak geliştirmesi, olaylara bakış açısını akıl süzgecinden geçirerek olgunlaşmasını sağlamalıdır. 
Öğrenci üniversite ortamını teneffüs ederek çeşitli sosyal faaliyetlere, konferans, seminer, panel, kurs, sergi, konser, tiyatro, sinemaya girmesi gerekir ki, kişi yaşamdan haz alsın ve dünya görüşü şekillensin. Sınıfdışı bu faaliyetler insanı insan yapan nüvelerdir. Bu gerçek ne yazık ki gözden kaçırılmakta veya görmezden gelinmektedir.
Üniversitelerimiz sorun çözebilen insan yetiştirmeyi hedeflemelidir. 
Günümüz teknolojisinde aktif eğitim ve problem çözmeye dayalı eğitim yöntemleri, klasik eğitime göre daha nitelikli insan gücü yetiştirmektedir. Bu sistemde düşünme, sorgulama, araştırma ve üretime geçiş bir bütünlük halinde işlenmektedir. Sadece üniversitelerimizde değil belki ilköğretim okullarında da bu sistemin uygulanabilirliği gözden geçirilmelidir. Çünkü sorunun temeli aşağıdan yani ilköğretimden gelmektedir.
İşin zor kısmı ne biliyor musunuz? 
Kendimizi sorgulamak ve sorunlarımızı araştırmaktır.
Acaba üniversitelerimizde ne kadar kaliteli öğrenci yetiştirdik, bunlardan kaçı işe girebildi, kaçı kendi yeteneğini sergiledi, üniversiteyi üniversite yapacak yetenek ve bilimsel kapasitede kaç bilim adamı yetiştirdik, ne kadar buluş, patent, araştırma yaptık, yapılan araştırmalardan ne kadarını üretime dönüştürdük?
İşte bu sorulara olumlu cevap bulduğumuzda, sorunlarımızı daha kolay çözeceğiz.
Gençlerimizi bu çerçevede yetiştirdiğimizde başarılı olacağız.
Gerçek Türkiye'yi eğitim üzerine kurduğumuzda refaha ereceğiz. 
Diplomalı, iş ve meslek sahibi gençlere ulaşacağız.
İşte o zaman İşsizliği çözmüş olacağız…


Mehmet Ali Bayraktar     
mab@malibayraktar.com