KURALLARA NEDEN UYMUYORUZ? (27.03.2017)

Toplum olarak kurallara uymayı sevmiyoruz. Örneğin; trafik kurallarına pek uymuyoruz, yerlere çöp atma, çevreyi kirletme konusunda duyarsızız. Her alanda ve pek çok konuda kuralsız davranıyoruz. Bundan da rahatsız olmuyoruz…
Aynı durum yurtdışında yaşayan Türkler için de sözkonusudur. Yurtdışında özellikle Avrupa’da yaşayan Türkler, orada gördükleri ve edindikleri kuralları Türkiye’ye geldiklerinde pek uygulamazlar. Diğer taraftan Türkiye’den yurtdışına gezmeye giden insanlarımız ise, bulundukları ülkenin kurallarına çok çabuk alışırlar ve hemen uygularlar…
Bunun sebebi; Türkiye’nin havasından mıdır, suyundan mıdır ya da ülkemizin genel tablosundan mıdır, pek anlaşılamaz. 
Örneğin; trafik kurallarına Almanya’da sıkı sıkıya uyan vatandaşımız, genellikle Türkiye’de bu kurallara oradaki kadar uymaz. Ya da yurtdışına giden vatandaşımız, Türkiye’de sıra beklememe alışkanlığını Avrupa’da terk eder. Orada paşa paşa sıraya girer, kurallara uyar. Kurallara uymadığında ceza alacağını bilir ve ona göre davranış sergiler. Ancak gümrükten Türkiye’ye girildikten sonra kurallar bir anda unutuluverir, kuralsızlık başlar.
Son olarak gittiğim yurtdışı seyahatinde de durum aynıydı. Herkes pazara girişte sıraya giriyor, Bir Euro’luk giriş ücretini ödüyor, gerek gezerken, gerekse alışveriş yaparken saygılı davranıyor, kimse diğerinin hakkını ihlal etmemeye özen gösteriyordu. Buna Türk dostlarım da dahildi.
Bunun sebebi nedir diye merak ettiğimizde ortaya bir gerçek çıkıyor. İnsan davranışlarını bulunduğunuz ülkenin kültür ve bilinç düzeyi, yasaların ve adaletin uygulanışı etkiliyor. İşte bu nedenle kurallar ya uygulanıyor ya da görmezden geliniyor. 
Bu tespiti çok kere test ettim ve bu gerçeği gördüm. Toplumda kuralları uymayı sağlayan  kültür ve bilinçtir. Diğer bir husus ise; yasaların ve adaletin tam olarak uygulanışıdır. Bunlar yoksa ya da eksikse, o toplumda  kurallara uyulmuyor…
Londra’daki camiye yeni bir imam gönderilmiş. İmam şehre gitmek için hep aynı otobüse biniyor ve çoğu zaman da aynı şoföre rastlıyormuş.
Bir gün, bilet alırken şoför yanlışlıkla 20 kuruş fazla vermiş.
İmam yanlışlığı oturup da parasını sayınca fark etmiş…
Kendi kendine 20 kuruşu geri versem mi şoföre diye düşünüyormuş.
Ama içinden bir ses diyormuş ki;
Çok gülünç bir para ve şoförün umurunda değil…
Otobüs şirketi zaten çok para kazanıyor. Sadece 20 kuruş onlara bir şey yapmaz. Durumu Allah’tan gelen bir hediye gibi algılamış ve bu parayı saklayabilirim diye düşünmüş.
İneceği durağa gelince, imam kalkmış ve fikrini değiştirmiş. İnmeden önce şoförün yanına gitmiş, 20 kuruşu geri vermiş ve demiş ki:
Paranın üstünü fazla verdiniz.
Şoför gülümsemiş ve demiş ki:
Siz caminin yeni imamısınız değil mi..?
Aslında uzun zamandır sizi caminizde ziyaret etmek, İslamı öğrenmek istiyordum.  Bu yüzden bilerek size fazla para verdim. Nasıl tepki vereceğinizi görmek istedim.
İmam, otobüsten inerken artık bacaklarını hissetmiyormuş.
Yere yığılacakmış neredeyse. Bir direğe tutunmuş ve kendine gelmeye çalışmış. Gözlerinden yaşlar dökülerek demiş ki:
Allah’ım az daha İslam’ı 20 kuruşa satıyordum..!
Kurallara herkesin uyması dileğiyle…

Mehmet Ali Bayraktar
mab@malibayraktar.com